Emzik, ilk olarak 1949 yılında ortodontist ve diş hekimi iki arkadaşın icadıyla ortaya çıkmıştır. Parmak emmenin çene yapısını bozduğunu gözlemleyen iki arkadaş, ilk doğal ve çene yapısına uyumlu emziği üretmiştir.
Emme duygusu bebeklerde anne karnında başlar ve dünyaya geldikten sonra en iyi bildikleri reflex olarak devam eder. Anne karnında geçen aylardan sonra, bebekler dünyaya adapte olma sürecini annelerini emerek atlatırlar. Emmek, bebekler için hem karın doyurmak hem de kendilerini güvende hissetmek için bulunmaz bir nimettir. Karnı doyan bebekler yine de anne göğsünde durmayı isterler. Orası onlar için bildikleri bir koku, bildikleri bir kalp sesi ve güvendir. Annenin normal hayatına devam edebilmesi içinse, bebeğin sürekli anne kucağında kalma ihtimali yoktur. Emme isteği fazla olan bebekler için bu durumlarda emzik imdada yetişir.
Yatağına konduğu an ağlayan bebeklerin emzikle sakinleştirilip, uykuya devam etmesi sağlanır. Buraya kadar herşey normal gibi görünsede emzik kullanımında yapılan pek çok yanlış vardır.
En büyük yanlışlardan biri emzik kullanımının doğumdan hemen sonra başlanmasıdır. Her bebeğin emme alışkanlığı farklıdır. Bebeğin emme alışkanlığını bilmeden riske atılan konulardan biri emzik kullanımıdır. Çünkü emziğe alışan bebek anne göğsünü bir daha emmeyebilir. Sağlıklı bir bebekte emzik ve biberon kullanımı, doğumdan 40-60 gün sonra başlamalıdır. Bebeğiniz sizi doğru ve yeterli süre de emiyorsa, emme konusunda hiçbir problem yaşamıyorsanız, emzik kullanımına başlayabilirsiniz. 40-60 gün bir bebeğin hemen hemen rutinin oturduğu, emmeye alıştığı, annenin sütünün bolca geldiği ve doğru emzirme şeklini öğrendiği günlerdir. Bu günlerden sonra kullanılan emzik ve biberon bebeğin alışmasına ve anne göğsünü bırakmasına engel değildir.
İkinci büyük yanlış, bebeğin anneyi emmesi dışında geçen tüm zamanlarında, ağzında emzikle durması, uyurken bile emzikle uyumasıdır. Emzik annenin işini kolaylaştırmak adına, emzirme bittikten sonra bebeğin uykuya dalma aşamasında kullanılmalı ve bebek uykuya daldıktan sonra hemen ağzından çıkarılmalıdır. Ağzında sürekli emzikle duran bebek, emzik olmadığı zaman huzursuz olacaktır. Daha önce de dediğim gibi, emmek bebeğin en önemli refleksidir. Ağzında sürekli emeceği birşeyin olması bebeğin buna çabucak alışmasına ve hep istemesine neden olabilir.
Emzik seçimi de, kullanım şekli kadar önemlidir. Bebeğin hangi emziği sevdiğinden daha önemlisi, onun doğru emzik olup olmadığına karar vermenizdir. Piyasada bir çok emzik çeşiti ve markası vardır. Doktorunuza ve diş hekimlerine danışarak bebeğin damak ve diş gelişimi için en doğru emziği seçmekte fayda vardır.
Emziğe başlama zamanı kadar, emziği bırakma zamanı da üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü uzun süreli kullanımlar da damak yapısında ve diş şekillerinde bozulma, geç veya erken diş çıkarma ve hatta kulak iltihabına kadar varan problemlere neden olabilir. Bir bebek büyüyüp kendi oyuncakları ile oynayabilecek, uykusuna rahatça emmeden dalabilecek duruma geldiğinde emzik bırakılmalıdır. Özellikle anneyi emmeyi bırakan bir bebek aynı anda emziği de bırakmalıdır. Anneyi emmeyi bırakmak, bebekler için büyük bir travma haline gelebilir. Bu durumda da bebek emzik ile arasında büyük bir bağ kurup ”annemi emmiyorum bari emziği bırakmayayım” psikolojisine girer. Çevremizde 3-4 yaşına gelmiş ve hala emzik kullanan çocukların yaşadıkları problem işte tam da bundan kaynaklanmaktadır.
Benim fikrim, emziği sadece uykuya geçmekte zorlanan bebekler için ve annesi evde olmadığında huzursuzlanan bebeği sakinleştirmek için kullanmaktır. Bebeğiniz sizi çok güzel emiyor, sizin de sütünüz yeterli miktarda geliyorsa, emzirme sonrası bebeğiniz huzurla 2-3 saat uyuyorsa, parmak emme gibi bir alışkanlığı yoksa, bebeğinizi emzikle hiç tanıştırmayın derim. Özellikle büyüklerimizin ”biz sizi emzikle büyüttük” sözlerine kulak vermeyin. Siz sadece bebeğinizi iyi analiz edin ve onun isteklerini karşılayın. Emziğe ihtiyaç duymayan bir bebeği zorla ”emzik emmeli” diye emziğe alıştırmak büyük bir hatadır.